Walt Disney XX. yüzyılın (20.) en iyi fikir babalarından biri olduğunu söylesek galiba yanılmış olmayız. Disneyland‘in Kurucusu Walt Disney buralara gelene kadar defalarca eleştiriye maruz kaldı. Kendisini Çizgi Filmlerin Babası diye tabir etsek yeridir.
Walt Disney’i Tanıyalım
Küçük Walt 5 Aralık 1901 yılında İllunois kentinde dünyaya gelmiştir. Çok küçük yaşlarda ailesinin sürekli taşınmasından dolayı garip bir çocukluk dönemi geçirdi. Tabi ailesinin maddi durumu iyi olmaması sebebiyle Walt ve kardeşleri küçük işlerde çalışıyorlardı.
Henüz 9 yaşındayken ailesiyle birlikte Kansas şehrine taşınan Walt maddi imkansızlıklar sebebiyle okumak yerine çalışmayı tercih etti. Walt 16 yaşındayken patlak veren 1. Dünya Savaşı sırasında Amerika saflarında orduya kayıt olmaya çalışsa da yaşından dolayı kabul edilmedi. Ardından Kızılhaç biriminde savaşa katılabilmek için doğum tarihini değiştirdi ve savaşa katıldı.
Savaşın sonunda Walt geri dönmüş ve bir gazete de çalışmaya başladı. Karikatür ve Çizgi Romanlar yazıp kendini kabul ettirmek istiyordu. Fakat istediği gibi olmadı. Yaptığı işler yaratıcı olmadığı düşüncesiyle kovulmuştu. Kovulmasının ardından yeni bir maceraya atılan Walt karikatürist Ubbe Iwerks’le tanışmış ve “Iwerks-Disney Ticari Sanatçıları” şirketini kurmuştu.
Walt Disney’ in ilk adımları
Walt Disney kurmuş olduğu bu işi büyük bir aşk ile yapıyordu. Bir ödünç kamera ile ilk karakterini oluşturdu. Laugh-O-Grams… Walt Disney’in ilk başarısı buydu işte. Kansas City’de yaptığı karakter oldukça ilgi gördü ve bir stüdyo satın alıp kendi animasyon karakterlerini oluşturmaya başladı. Başlangıçta herşey çok iyi giderken bir anda her şey değişti ve iflas etti.
Her ne kadar iflas etmiş olsa da asla pes etmeyen Walt elinde kalan son kamerasını da satarak Hollywood’a yerleşti. Yönetmenlik yapabilmek için bir çok stüdyoya iş başvurusu yaptı. Fakat hiç bir başvurusu kabul görmedi. Peki vazgeçti mi? Tabi ki hayır.
Kardeşi Roy ve karikatürist arkadaşı Iwerks ile birlikte Hollywood‘da “Disney Brother Studio” şirketini kurdular. Artık yavaş yavaş işler düzelmeye başlamıştı. Başlatmış oldukları anime serileri çok başarılı olmuştu. Hatta bir çizgi film serisinin dağıtımı dönemin en büyük şirketi olan Universal tarafından yapılmıştır.
Ani bir şok
Iwerks bir Tavşan karakteri yaptı. Walt bu karaktere hareket yetisi kazandırdı. Ancak Iwerks artık Walt ile çalışmak istemiyordu. Walt resmen ihanete uğramıştı. (Ben yazarken Iwerk’in yaptığı bu ihaneti çok fena şeyler söylemek isterdim ancak burası pek yeri değil)
Walt Disney artık bu noktadan sonra sadece kendisine ait olan karakterlerin üzerinde çalışmaya başladı. New York’ta trene bindiği esnada yepyeni bir fikir geldi aklına. Tatlı bir fare figürü çizerek ona çizgi filmlerinde hayat vermeyi planladı. İşte böylelikle “Mickey Mouse” karakteri böylelikle ortaya çıktı.
Walt Disney’ in Hayatımıza Kattığı Karakterler
Mickey Mouse’yi zaten söylemiştik. Ancak sadece bu kadar değil. Üç Küçük Domuzcuk, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Pinokyo, Bambi, Dumbo, Mary Poppins gibi bir çok karakter Walt Disney sayesinde hayatımıza girdi.
Walt Disney 65 Yıllık hayat serüveninde 59 kez Oscar’a aday gösterilip 22’sini alarak tarihe geçmiştir. 31 tane akademik ödül almıştır. Son sözleri yine kendisine bırakalım.
Kahkaha zamansız, hayal gücü yaşsız, düşler sonsuzdur.
Umarım tek bir şeyi asla gözden kaçırmayız, hepsi bir fare ile başlamıştı.
İlerlemeye devam ediyoruz, yeni kapılar açıyor ve yeni şeyler yapıyoruz çünkü merakımız bizi yeni yollara sürüklüyor. Peşinden gidecek cesaretimiz varsa tüm hayallerimizi gerçekleştirebiliriz.
Daha detaylı bilgi için Vikipedi’dan yardım alabilirsiniz